top of page

"" için 21 öge bulundu

  • drkutluhanerdem.com

    Böbrek kisti nedir?ne değildir? Böbrek kisti bilinçli hastanın en çok kafasını karıştıranlardan. Bu yazımızda buna açıklık getirmeye çalışacağız Öncelikle kistin ne olduğundan başlayalım; kist içi sıvı dolu keseciktir. Yani tanımı bile korkutucu değil aslında. Peki öyle mi? Poliklinikte karşılaştığımız kistlerin %90 gibi bir oranı müdahale hatta ileri araştırma gerektirmeyen sadece ultrason takibi ile takip edilecek durumlardır. Peki ultrasonda hangi bulgular bize iyi huylu olduğunu çağrıştırır? Öncelikle radyolog raporda bazen basit kist der zaten. Diyelim ki demedi. İyi huylu olduğunu gösteren radyolog yorumları şunlar olur genelde; 1-Anekoik kist 2-Kortikal kist 3-Parankimal kist (Sadece bu ifadeleri kullanmışsa) 4-Çok sayıda değilse (özellikle 3 veya daha fazla değilse) 5-Çok büyük değilse (ki 7-8 cm üstünde kistler bile bazen hiç semptom veya zarar vermeyebilir) Bize biraz daha sıkıntılı bir durum olduğunu gösteren yorumlar; 1-Parapelvik kist; Böbrek toplayıcı sisteme zarar verip hidronefroz (böbrek şişmesi) yol açmadıkça çok zararlı değildir 2-Septalı kist (Özellikle kalın septa); Dikkatli olunması ve bazı durumlarda ileri inelemeye ihtiyaç vardır 3-Kalsifikasyon; çoğunlukla ileri incelemeye ihtiyaç vardır 4-Nodüler veya solid görünüm; Tehlikelidir kesinlikle ileri incelemeye ihtiyaç vardır 5-Yoğun içerikli kist; İleri inceleme gereklidir 6-Çok çok sayıda kist olması; Polikistik böbrek hastalığı olma olasılığı vardır ve bu böbrek yetmezliğine neden olabilir. Önemlidir. Diğer organlarda da kist olma olasılığı vardır Kistler söz konusun oluğu zaman bosniak sınıflaması devreye girebilir. Bilmeniz çok şart değil ama bahsedeyim. Bu sınıflamaya göre kistler 4 sınıfa ayrılır. 3 ve 4 kanser kabul edilir ve kesin ameliyat edilmelidir. Ancak kötü radyolojik özelliği olan kistler sınıflandırılır. Yani zaten kistinizde bunlar yoksa sınıf 1 kistiniz var demektir Sağlıkla kalın

  • Kronik prostatit çözümsüz değildir | My Site 1

    Kronik prostatit tedavisiz bir hastalık değildir! Kronik prostatit prostat kanseri ve benign prostat hiperplazisi ile ilişkilendirilemeyecek iyi huylu bir hastalık ancak son derece ızıdraplı bir hastalıktır, tedavisi zor ayrıca uzun zaman ve sabır gerektiren bir hastalıktır. Teşhis edilmesi de bir o kadar zor olduğundan çoğunlukla üroloji doktorlarının tabiri caizse "uğraşmak istemediği" bir hastalıktır. Sıklığı %2-12 arasında olarak bilinmekle beraber otopsi serilerinde %44 oranında rastlanmıştır. Bu gösteremektedir ki çoğu kişi sessizce kronik prostatitten muzdarip olarak tanı almadan sessizce acı çekmektedir. Tanı koymak için üç kap testi veya rektal tuşe gibi eski yöntemlerin uygulanışı ve çoğunlukla idrar tahlili gibi testlerde bulgu vermemesi bu hastalığı çok zor hale getirir. Peki hangi durumlarda kronik prostatitten şüphelenilmeli ve tedavisi nedir? İşte bunlar can alıcı sorular! Beylik lafları bırakalım ve tedaviye bakalım! Öncelikle sayısız kronik prostatit hastası tedavi etmişliğin ve sayısız makale okumuşluğun verdiği tecrübeyle birkaç semptom saymak istiyorum. Tam tedavi olmamış bir gonore (bel soğukluğu) sonrası , bel soğukluğu olmayan ama bir cinsel ilişki (genelde şüpheli ilişki) sonrası, düzensiz cinsel ilişki hayatı sonrası, hijyen sorunu sonrası veya hiçbir sebep olmaksızın fazla titiz biraz takıntılı kişilerde aşağıdaki semptomlar varsa kronik prostatit düşünülmelidir. Pelvik bölgenin herhangi bir yerinde (kasık, mesane bölgesi, testis , perine yani testisle anüs arasında kalan bölge), penis içinde kaşıntı hissi, idrar yapmadan bile ağrı veya idrar yaparken yanma hissinin ötesinde aşırı ağrı hissi. Yeni başlayan erken boşalma, Boşalırken ağrı hissi, menide koyuluk sarılık, durduk yerde meni akıntısı...Bunlardan birkaçı birlikteyse kronik prostatit düşünülmelidir . Benim böyle semptomlarınız varsa ilk önerim Türkçeye çevrilmiş olan NIH-CPSI formunu ilk etapta doldurmanız. %100 kapsamlı diyemem ama en kapsamlı form bu. Tedavisine gelince Avrupa üroloji derneği kılavuzu ilk etapta 6 haftaya kadar uzatılabilecek siprofloksasin tedavisini önermektedir. Tabi aynı sayfada 3-4 ayrı tedavi bu tedavinin ardından kullanılabilir denmektedir. Sayısız kronik prostatit hastası tedavi etmiş bir hekim olarak en etkili bulduğum tedavi bu 6 haftalık siprofloksasin tedavisi oldu. Dirençli vakalarda 750 mg kullanıp yanına NIH-CPSI sayfasında yer alan quercetin tedavisi eklenince çok yol katettik . Sonrasında antibiyotiği kestiğimizde quercetine devam ettiğimizde çok nadir dirençli vakalarda nüks olmadı değil ama quercetin ile devam edip antibiyotiğe bir süre ara verdiğimizde sonra tekrar döngüler halinde siprofloksasine tekrar başladığımızda bu döngüler en dirençli vakalarda bile kendi istatistiklerimizde %98 halloldu 1-2 sene içinde. Tabi kronik prostatit hastalarının bazı ödevleri var . Cinsel ilişkiye çoğunlukla kondomla girmek, Cinsel ilişki olmasa bile haftada 2-3 düzenli boşalma, soğuklardan korunma (termal içlik), sıcak su oturma banyosu ara ara, baharatlı yiyeceklerden, gazlı içeceklerden kaçınma , alkol kullanımına özellikle biraya sınır koyma. Umarım anlattıklarım size faydalı olur olabildiğince özetlemeye çalıştım.

  • drkutluhanerdem.com

    Sperm testinde nelere bakılır? Kısırlık tanısı sperm testiyle mi konur? Teknik olarak evet ama tek sperm testi kısırlık tanısı koymak için yeterli değildir çünkü laboratuvar hatası olabilir veya hasta yeterince gün cinsellikten uzak olmamış olabilir (evet testi vermeden önce en az 3 gün boşalmamış olmak gerekir) Peki sperm testinde nelere bakarız? 1.Sperm konsantrasyonu (ne demek istiyorsun dediğinizi duyar gibiyim). Bu 1 mililitre menideki sperm sayısını gösterir 15 milyonun üzerinde olmalıdır yani 15 M/ml Toplam sperm hacmi 2 mililitrenin üzerinde olması gerektiğine göre toplam sperm sayısı 30 milyonun altında olmamalıdır. 2.Motilite - yani hız ,aslında burada çok basit bir hesap vardır . İleri hareketli (motilite) %32 Toplam hareket yani motilite %40 ın üstünde olmalıdır 3. Morfoloji yani spermin çirkin ya da güzel olup olmaması. (şekli) .Bunda da %4 ün üzerinde olması aranır Arkadaşlar sperm testinde bir sürü şey yazdığına bakmayın temel olanlar bunlardır ve asıl etkileyenler bunlardır bırakın diğer değerleri ürologlar düşünsün

  • Çerez Politikası | My Site 1

    ÇEREZ POLİTİKASI Çerezler, web sunucusu tarafından tarayıcınız aracılığı ile bilgisayarınıza yerleştirilen küçük veri dosyalarıdır. Tarayıcınız ve sunucu arasında bir bağlantı sağlandığında site, çerezeler aracılığıyla sizi tanır. Çerezlerin kullanılma amacı, web sitesini ziyaret eden kullanıcıya kolaylık sağlamaktır. Kullanım amaçlarına göre dört çeşit çerez bulunmaktadır: Oturum Çerezleri, Performans Çerezleri, Fonksiyonel Çerezler ve Reklam ve Üçüncü Taraf Çerezleri. Kalıcı çerezler ise kullanıcı tarafından silinmediği sürece kullanıcının tarayıcısında kalan çerezlerdir. Çerezlerin ömrü, kullanıcının yapmış olduğu tarayıcı ayarlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Çerez (cookies) Türü Çerezin Fonksiyonu Performans Çerezleri Bu çerezler aracılığıyla, sayfaların ziyaret sıklığı, varsa ilgili hata iletileri, sayfalarda geçirilen zaman ve kullanıcının web sitesini kullanma şekliyle ilgili bilgileri toplanır. Bu bilgiler aracılığıyla, web sitesinin performansının arttırılması sağlanır. Fonksiyonel Çerezler Bu çerezler ile kullanıcının site içinde yapmış olduğu seçeneklerin hatırlanması sağlanır ve böylelikle kullanıcıya kolaylık sağlanmış olur. Bu çerezler ile kullanıcılara gelişmiş web özellikleri sağlanır. Reklam Ve Üçüncü Taraf Çerezleri Bu çerezler web sitelerinde bazı fonksiyonları kullanma amacıyla, üçüncü taraf tedarikçilerine ait çerezleri kullanılır. Genel olarak internet tarayıcıları, çerezleri otomatik olarak kabul edecek şekilde ön tanımlıdır. Tarayıcılar, çerezleri engelleyecek veya cihaza çerez gönderildiğinde kullanıcıya uyarı verecek şekilde ayarlanabilir..

  • Testis ağrılarına genel bir bakış | My Site 1

    Testis ağrıları telaşlandırmalı mı? Testis ağrılarına genel bir bakış Testis ağrısıyla gelen hastalarda genel olarak bir telaş görürüm internetten çok kötü şeyler okuyarak gelirler bazıları testis t orsiyonu (dönmesi) ama çoğunluğu testis kanseri korkusuyla gelirler öncelikle testis ağrısının en sık sebebini söylememde fayda var ki o da orşit-epididimit yani testis enfeksiyonudur. Tabi ki testis ağrısından korkmanız normal ama o kadar da korkacağınız bir durum değildir testis ağrısı birincisi dediğim gibi en sık nedeninin antibiyotiklerle tedavi edilebilen enfeksiyon olması diğer nedenleri de aşağıda açıklayacağım. Eğer ağrınız 2-3 gündür süren bir ağrıysa ve müphem çok keskin olmayan bir ağrıysa testis t orsiyonu olma ihtimaliniz de düşük hele de 20 yaşın üstündeyseniz. Testis torsiyonu çok keskin saatler içinde olan bazen travmanın eşlik ettiği ve genelde 20 yaş altı hastalığıdır ki zaten skrotal renkli Doppler ultrason %90'ın üzerinde tanı koydurucudur. Testis kitlesi ise çok ama çok büyük çoğunlukla ağrısız seyreder ve ele gelen sertlik hemen her zaman vardır. Bir iyi haber daha testis kanseri çok nadir görülür. Sağlıkla kalın

  • Gizlilik Politikası | My Site 1

    GİZLİLİK POLİTİKASI Gizliliğin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ve bilgilerinizi nasıl topladığımız, kullandığımız, açıkladığımız, aktardığımız ve sakladığımız konusunda şeffaf olmaya çalışıyoruz. Bu Gizlilik Politikası, bilgilere yönelik uygulamalarımızla ilgili genel bir çerçeve sağlamaktadır. İşbu Gizlilik Politikası’nı, kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikleri, sektör uygulamalarındaki ve teknolojik gelişmelerdeki değişiklikleri yansıtmak gibi çeşitli nedenlerden ötürü zaman zaman değiştirebiliriz. Gizlilik Politikası’nın, web sitemiz, Gizlilik Politikası, Hizmetlerimize erişmek için bilgisayar, cep telefonu, tablet, TV veya başka herhangi bir cihaz kullanmanızdan ve bizzat fiziken erişiminizden bağımsız olarak geçerlidir. Hizmetlerimizi her kullanışınızda Gizlilik Politikası’ndabelirttiğimiz uygulamaları onayladığınız için, Gizlilik Politikası’nı dikkatle okumanız çok önemlidir. Hizmetlerimizi kullanmakla, Gizlilik Politikası’nda açıklanan uygulamaları onaylamış olursunuz. Gizlilik Politikası’nın güncellenip güncellenmediğini sık sık kontrol etmeniz de çok önemlidir. Gizlilik Politikası’nı güncellediğimiz zaman, ilgili Hizmetler’e bir not ekleyerek önemli gördüğümüz değişiklikler hakkında sizi bilgilendiririz. Biz bu uyarıyı ekledikten sonra Hizmetlerimize erişerek veya onları kullanarak, güncellemede belirtilen yeni uygulamaları onaylamış olursunuz. Gizlilik Politikası’nın geçerli en yeni sürümü her zaman web sitemizde mevcut olacaktır. Hakkınızda hangi bilgileri topluyoruz? Sizin doğrudan verdiğiniz bilgiler: Bazı Hizmetler, bize doğrudan bilgi vermenize olanak tanır. Örneğin: Web sitemizde yer alan sohbet kısmında bize sunduğunuz bilgiler Bunun dışında bizimle sohbet gerçekleştirdiğinizde siz vermediğiniz sürece mail adresiniz dahil hiçbir kimlik bilgisine ulaşamamaktayız Topladığımız Diğer Bilgiler: Ayrıca, siz, sağlık durumunuz veya Hizmetler’i kullanımınız hakkında diğer bilgileri, toplama sırasında veya başka yöntemlerle onayınızı alarak toplayabiliriz. Belirli bilgi türlerini (ör. Sağlık durumunuz ile ilgili güncel bilgileri) bize vermemeyi tercih edebilirsiniz; ancak bu bilgileri vermemeniz bazı Hizmetler’i kullanamamanıza veya istediğiniz şekilde yararlanamamanıza yol açabilir. Bilgilerinizi Nasıl Topluyoruz ? Sohbet kısmında gerçekleştirdiğimiz sırasında verdiğiniz bilgilerle Bilgilerinizi nasıl kullanıyoruz? Size danışmanlık yapmak için veya onayınızı alarak bilimsel çalışma yapmak için (bilimsel çalışmalarda kimlik bilgileriniz gizli tutulur) Bilgilerinizi kimlere açıklıyoruz? Bilgilerinizi, kendi bağımsız pazarlama veya iş amaçlarıyla kullanmaları için üçüncü taraflara onayınız olmadan açıklamayız. Bilgilerinizin Güvenliğini Nasıl Sağlıyoruz ? Hastalarımıza sağladığımız Hizmetlerin desteklenmesi ve sürdürülmesi için gerekli her türlü verinin bütünlüğünün sağlanması, bunların yasal mevzuata uygun sürelerle arşivlenmesi, teşhis ve tedaviyi yürütecek tıbbi ekip dışında 3. Kişilerle paylaşılmasının önlenmesi için; Gerekli yazılım ve donanım belirlenmiştir, Gerekli yazılım ve donanımın kesintisiz olarak sağlanması için, gerekli kaynaklar ayrılmıştır, Verilerinizi Kim Kontrol Ediyor? Şahıs olarak sadece Dr.M.Kutluhan Erdem tarafından Yukarıda belirtilen “Veri Sorumlusu” sıfatına sahip kişilerce bilgilerinizin işbu Gizlilik Politikası kapsamında toplandığını ve bu kişilerin “Veri Sorumlusu” sıfatıyla 6698 sayılı Kanunda öngörülen hak ve yükümlülüklere haiz olduklarını belirtiriz. Veri Saklama Sizinle ilgili bilgilerin yalnızca toplanma amacının ya da geçerli yasalar veya sözleşmelerin gerektirdiği sürece saklanmasını sağlamak için makul önlemler alırız. Verilerinizle İlgili Haklarınız Nelerdir Verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenmeye, Verileriniz işleniyorsa bunlara ilişkin bilgi edinmeye, Verilerinizin işlenme amacının ne olduğu ve kişisel verilerinizin amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeye, Varsa yurtiçinde veya yurtdışında verilerin aktarıldığı üçüncü kişilerin kimler olduğunu ve hangi verilerin aktarıldığını öğrenmeye, Verilerin eksik veya yanlış olmalı halinde bunların düzeltilmesini istemeye, Verilerinizin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde veya verilerin güncelliğini kaybetmesi halinde, işlenmiş olunan verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini istemeye, Verilerinizin düzeltilmesi ya da silinmesine ilişkin taleplerinizin varsa verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini istemeye, yönelik taleplerinizi, her zaman bize iletebilirsiniz. Kişisel Verilerinizi İşlerken Hangi İlkeleri Gözetmekteyiz? Hukuka ve dürüstlük kuralına uygun bir biçimde işleme; Veri işlemenin doğru olması, İşlemenin kapsamının belirli olması, İşlemenin meşru amaçlar için gerçekleştirilmesi, İşlemenin verilerin toplandığı veya yeniden işlendiği amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması, Verilerin güncel olması, Verilerin işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi Reşit Değilseniz İinternette reşit olmayan kişilerin gizliliği ve güvenliği hakkında kaygı duymaktayız. Web Sitemiz reşit olmayan kişilerce kullanım için değil genel kamu için tasarlanmıştır.

  • drkutluhanerdem.com

    Testis T orsiyonu Nedir? Önceki başlıkta söylediğim gibi testisin dönmesi durumuna denir. Acil midir? Evet hem de çok acildir.Bu durum nedir ne değildir gelin inceleyelim. Öncelikle şunu söylemek lazım ihtimal dışı değil ama 20 yaş üstünde çok nadir görülür. Ne belirti verir? Bazen travma sonrası bazen spontan ama çok ani başlayan çok şiddetli testis ağrısıyla karakterizedir. Öylesine şiddetli bir ağrıdır ki kişi doktora kendisini muayene bile ettirmez. Peki böylesine bir ağrı sadece torsiyonda mı olur? Hayır bununla karışan bir durum vardır o da şiddetli epididimoorşit yani testis enfeksiyonudur. Altını çiziyorum şiddetli enfeksiyon. Peki muayeneyle ayırt edilir mi? Buna bir doktor olarak düşüncem çok zor olduğu yönündedir. Kesin ayrımı nasıl yapılır? Skrotal renkli Doppler ultrason adı verilen bir ultrason türüyle. Burada önemli olan kanlanma yani ultrason ifadesiyle "vaskülarizasyon" azalmışsa torsiyon artmışsa epididimoorşit olarak kesin tanı konmuş olur. Dikkat edilecek husus 2 yaş altında bu ultrasonla da tanı konamayabilir. Dolayısıyla muayene ile ameliyat kararı alınmak zorunda kalınabilir. Peki ne kadar süre içinde ameliyat edilmeli? HEMEN . Tabiri caizse 4 saat en fazla 6 saat içine testis ölür çünkü. Peki tek testisle kısır mı olunur? Hayır ama tek kalan testis problemliyse veya ileride problem yaşarsa o zaman kısırlık ihtimali artar. O yüzden testise hemen müdahale edilmeli ve testis alınmak zorunda kalınmamalıdır. Kimsenin kendisinin veya çocuğunun bu durumda kalmaması dileğiyle. Sağlıkla kalın

  • drkutluhanerdem.com

    Yan ağrısı üroloji polikliniğine en sık başvuru nedeni. Peki yan ağrısı durumunda hep böbrek mi düşünülmeli? Bununla ilgili istatistik bulamadım ama benim poliklinikte tuttuğum istatistik en az % 40 başvurunun yan ağrısı olduğu ve bunların sadece %30 unda taş saptandığı. Çevre başka organların ağrıları, Kas-iskelet sistemi ağrıları, Bel ağrıları bununla karışmakta. Mesela çevre organların ağrılarında hastada gaz şikayeti de olabilmekte, karın ağrısı eşlik edebilmekte. Kas-iskelet ağrılarında eğilip kalkmakla, pozisyonla ağrı artıp azalabilmekte , sabahları ve akşamları ağrı farketmekte olabilir. Bel ağrısında bunlara ek olarak bacak ağrısı da olabilir. Peki böbrek ağrıları nasıl olur? Bunu ikiye ayırmakta fayda var kronik yani uzun süreli böbrek ağrıları ve renal kolik yani ani ve şiddetli böbrek ağrısı. 1-Kronik böbrek ağrıları: Böbreği şişirmeyen böbrek taşlarına veya nadiren böbrek kistlerine bağlı olur. Sızı şeklinde ve süreklidir. Pozisyonla değişmez. Çok şiddetli değildir ama rahatsız eder. 2-Renal kolik. Çok şiddetli böbrek ağrısı vardır. Aniden vurur bir süre sonra geçer sonra yine vurur. Aşırı şiddetlidir. Genelde kişi soluğu acilde alır. Ağrının pozisyonla, zamanla hiç ilgisi yoktur. Bazen ateş, bulantı-kusma, idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma eşlik edebilir. Tabi ki hastalık yoktur hasta vardır. O yüzden bazen bu durumlara da uymayabilir. O yüzden bir ultrason çekmekte fayda vardır Sağlıkla kalın

  • drkutluhanerdem.com

    Baş belası bel soğukluğu nasıl tedavi edilir? Bel soğukluğu şüpheli cinsel ilişki sonrası g onore, üreoplazma, mikoplazma enfeksiyonlarıyla olur genelde. Tanısı genital panel ile konur Yukarıda mikroplardan bahsettim ama isimlerinin çok önemi yok. Genital panel ise sadece nadir bazı hastanelerde vardır. Peki ne yapacağız?. Maalesef şikayetlerden tanı koymak zorundayız bu hastalıkta. Şüpheli cinsel ilişki sonrası başlayan sarı-yeşil çoğunlukla kokulu bir akıntı. Bazen geç kalınmış vakalarda eklem ağrısı varsa tedavi başlanmalıdır. Avrupa üroloji kılavuzunda -ki ürolojinin ana kitabıdır- başlıca tedavi şöyle verilmiştir; azitromisin 1500 mg yani 3 tableti aynı anda almak ve kalçadan kas içine 1 gram seftriakson tedavisi. Kısa bir tedavisi var yani ancak tekrarlayan bel soğukluğu kalıcı etkiler bırakır unutmamak gerek. Ben kendi pratiğimde bu tedavinin yanlış tedavi uygulanmış, geç tedaviye gelmiş vakalar dışında hiç nüks ettiğine şahit olmadım. Yanlış tedavi uygulananlarda nüks ederse de eklem ağrısına veya kronik prostatite çevirebilir. Hiç istemediğimiz bir durumdur. Kısa bir yazı oldu ama umarım açıklayıcı olmuştur. Bugünün mesajı korunmadan ilişki yaşamayalım olsun o zaman..

  • Büyük prostat her zaman tedavi edilmez | My Site 1

    Prostat büyüklüğü her zaman tedavi gerektirmez Şu soruyla çok sık karşılaşıyorum "prostatım büyümüş tedavisi nedir?" Bu sorunun cevabı işeme zorluğu yaratmadıysa hiçbir tedavi gerektirmediği yönündedir. Bunu şöyle açıklayayım prostat ortası delik bir portakal gibidir (boyut olarak değil) eğer bu delik tıkanmadıysa portakal istediği kadar büyük olsun ortasından su rahatça geçer ama küçük bir portakalın ortasındaki delik dar olup su geçişine izin vermiyor olabilir. Yani önemli olan boyut değil kanalın dar olup olmamasıdır. Peki boyut hiç mi önemli değil? Bazı durumlardan biri şu ki işemesi yeterince iyi olmayan ve prostat boyutları da büyükse dutasterid denilen ek bir ilaç takviyesi bu hastada işte yarayabilir demektir. Bu da 30 cc den büyük prostatlarda geçerlidir. Bir diğer önemi artık ilaç tedavisi ile işeme zorluğu giderilemeyen kişilerde ameliyatın tipinin belirlenmesinde kullanılır. Bu da tipik olarak şöyledir; 80 cc altı prostatlar genel olarak TUR-P denilen yöntemle üstü prostatlar holep veya açık prostat ameliyatıyla tedavi edilir. Yani tek başına prostat büyüklüğü tedavi gerektirmez. Umarım konuya açıklık getirebilmişimdir.

  • Üroloji ve cinsel terapi danışmanlık | üroloji ve cinsel terapi danışmanlığı

    Sitemize Hoşgeldiniz Yazılarımız eklendikçe bu alanda herseyi bulacağınızı umuyorum Üroloji ve cinsel danışmanlık Üroloji,Cinsel terapi hakkında yazılarım Op.Dr.Mustafa Kutluhan Erdem E-posta adresinizi girin Haber Ver! Teşekkürler! Hakkımda Akademik Hayatım Türkiye 45. olarak 2003 yılında girdiğim ve matematik olimpiyat takımında yer aldığım Ankara Fen lisesinden 2006 yılında mezun oldum. Türkiye ilk 2000 derecesiyle girdiğim Gazi Ünv. Tıp Fakültesinden 2012 yılında mezun oldum. TUS'da aldığım derece ile Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 2018 yılında Üroloji Uzmanlığımı aldım. Mecburi hizmetimi tamamladıktan sonra çeşitli Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Üroloji kliniklerinde çalışıp şu anda Ankara'da bir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmaktayım. "Kutluhan Erdem" ismiyle Google Akademik ve Pubmed'de ulaşabileceğiniz çok sayıda kaliteli dergilerde yayınlanmış Ulusal ve uluslararası makalelerim ve Ulusal ve Uluslararası çeşitli kongrelerde katılımım ve sözlü sunumlarım ayrıca katıldığım çeşitli Ulusal ve Uluslararası kurslardan sertifikalarım mevcuttur. Yurtiçi çeşitli üroloji derneklerine ve Avrupa üroloji derneğine üyeyim

  • drkutluhanerdem.com

    Penis eğriliği yapan bu plaklar nedir? Çoğunlukla 50 yaş üstünde görülür. Hatta altında görülmez bile diyebiliriz. Nedeni ne derseniz herkes bir şeyler der bu konuda ama hiçbiri kanıtlanmamıştır. Yani nedeni bilinmez çoğunlukla kronik travmaya bağlanır (bence önemli değil) Nasıl anlarsınız bu hastalığa yakalandığınızı peki? Aslında önce kendi kendinizi de muayene edebilirsiniz . Baş ve işaret parmağınızla penisi sıvazlayıp ileri geri hareket ettirdiğinizde bu plakları fark edebilirsiniz. Peki ne yapar bu plaklar? Bu plaklar kabus gibidir cinsel hayatınız için önce penisi eğer sonra sertleşmeyi bozar. Çaresi yok mu? İlk evrede özellikle ilaç tedavisiyle tamamen gerilemese de ilerlemesi yavaşlatılabilir. İlk evre ağrılı evredir bu iyiye işarettir. Henüz hastalığın taze olduğunu gösterir. Bu dönemde birçok tedavi yöntemi vardır. Ben kılavuz önderliğinde E vitamini ve kolşisin tedavisini tercih ediyorum. Tabi bu benim tercihim. İkinci evreye girdiğinde sertleşmeyi korumak için tadalafil türevi ilaçlar dışında ilaçlar fayda etmez. Bu dönemde ağrı yoktur. Genelde kişi ilişkiye giremeyecek kadar kötüyse iş ameliyata gider. O yüzden 50 yaş üstündeyseniz ilişkide ağrınız, penisinizde hafif de olsa eğrilme ve elinize peniste plaklar geliyorsa vakit kaybetmeden ürologa gidin . Kalın sağlıcakla.

  • drkutluhanerdem.com

    Penis kırılması nedir? Kulağa korkunç gelen bu hastalık aslında bir kırılma değil yırtılmadır.Penisin kasları örten tabakasının yırtılması bazen kasların zedelenmesi hatta çok şiddetli olduğunda idrar kanalının da yırtılmasıdır. Gelin beraber inceleyelim Genelde sert veya anal ilişki sırasında veyahut kadının üstte olduğu pozisyonda meydana gelen bir durumdur fraktür ve pek ağrılı olmaz ama aniden penis söner, aşırı şişer, morarır ve bu morarma çoğunlukla testislere kadar iner. Morarma lokalse pek endişe etmeyin morarmanın şiddetli olması görülür genelde . Bir kırılma sesi duyulması çok rastlanır bir durumdur. Ağrı pek gözlenmez. Erken saatlerde müdahale edilirse sonrasında hastanın ereksiyon olma durumu çoğunlukla korunur. Hasta hastaneye geç gelir ve geç müdahale edilirse sonrasında ereksiyon bozulabilir. Ameliyatında zar dikilir bazen kaslar onarılır En tehlikeli durum üretra yani idrar yolunun zedelenmesidir. Kendini idrarda zorlanma veya idrarda kan ile gösterir genelde ama her ameliyatta zaten üretra kontrol edilir. Bu durumda üretra dikilir ve bir süre sondalı kalır hasta Hasta ameliyattan sonra 6 hafta cinsel aktiviteden kaçınmalıdır Erkeklerin korkulu rüyası olan bu durum hakkında söyleyeceklerim bu kadar umarım başınıza gelmez

  • drkutluhanerdem.com

    Prostat ilaçları hakkında Kimseyi suçlamak için söylemiyorum ama çoğu ürolog prostat ilaçlarının önemli özellikleri hakkında bilgi sahibi değildir ve gelişigüzel iyi olduğunu düşündüğü ilacı öncelikle verir. Halbuki prostat ilaçlarının her birinin çeşitli özellikleri vardır. Aşağıda biz bunları ele alacağız Öncelikle şunu belirtmek lazım prostat ilaçları etki bakımından birbirinden çok üstün değildir. Yan etkileri bakımından birbirlerinden ayrılırlar. Sizlere burada preparat isimlerini ve yan etkilerini anlatacağım ve sonunda genelde hastalarıma kendi kullandığım preparatların isimlerini vereceğim. Hazırsanız başlayalım; Öncelikle alfuzosinden başlamak istiyorum nadir de olsa tansiyon düşüklüğü olan ama başka yan etkisine çok sık rastlanmayan bir ilaç. Gördüğüm kadarıyla çoğu kişide etkili ancak dediğim gibi prostat ilaçlarında etki kişiseldir İkinci olarak silodosini anlatmak isterim. Silodosin çok spesifik bir ilaç yani üriner sistem dışına neredeyse etki etmiyor bu tansiyon düşüklüğü gibi yan etkilerin en düşük olduğu ilaç demek. Bu da yaşlılara en uygun olan ilaç anlamına geliyor. Bunun yanında bir yan etkisi var ki cinsel aktif erkeklerde kullanımını kısıtlıyor. Bu etki spermin mesaneye kaçması etkisi . Yani kişi boşalamıyor (retrograd ejakülasyon). Bu etki neredeyse %100 . Onun dışında üriner sisteme spesifik olduğundan küçük taşları düşürmede de çok kullanılan bir ilaç. Üçüncü olarak tamsulosini söylemek lazım. Yine silodosin kadar olmasa da tamsulosin de spesifik bir ilaç yani retrograd ejakülasyon onda da var ama daha az ihtimalle . Yine yaşlılara uygunluk, tansiyonu az düşürme, taş düşürmede kullanılma bu ilaçta da var ama bu etk,ler silodosin kadar belirgin değil Dördüncü ve en tehlikeli prostat ilacı doksazosin çünkü bayıltacak kadar tansiyonu düşürme etkisi var az sayıda kişide de değil. Peki bu ilaç neden kullanılıyor? Çünkü hem tansiyon hastalığı hem prostat rahatsızlığı olan kişilere neredeyse en uygun ilaç. Şahsi fikrim sadece bu amaçla kullanılması gerektiği. Beşinci ve bu dört ilaçtan farklı bir grup olan ilaç ise dutasterid. Dutasterid bir yardımcı ilaç. Dört prostat ilacıyla tam düzelme sağlayamayan hastalarda prostat 30 gramın üstündeyse kullanılır ve gerçekten bu durumda çoğunlukla etkilidir. Prostatıı küçülten tek ilaçtır. Yan etkisi sertleşmeyi bir miktar düşürür. ama tam olarak bitirdiğine hiç şahit olmadım. Bir dikkat edilmesi gereken husus da belli bir zaman kullanıldıktan sonra psa'yı yalancı olarak yarıya düşürmesi. O yüzden bu ilacı kullanıyorsanız psa'nızı 2 ile çarpıp gerçek sonucu öyle görebileceğiniz hususunu dikkate almalısınız. Sağlıcakla kalın

  • Kronik prostatit çözümsüz değildir | My Site 1

    İdrar tahlilinin incelikleri İdrar tahlili üroloji pratiğinde hemen hemen her zaman istenen değeri bilinmeyen bir tahlildir. Şimdi size idrar tahlilinde nelere bakmamız gerektiğini anlatacağım. Öncelikle hastaların en büyük endişesi idrarda lökosit veya mikroskopide bakteri gördüğünde idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor olup olmadıkları yönünde oluyor. Semptom yoksa bunların bir önemi yok ancak lökosit esteraz ve nitrat pozitifliği varsa bir idrar kültürü yapmakta fayda var zaten bunlar pozitifse muhtemelen semptom yani şikayet de olacaktır. Gelelim diğer bulgulara idrar ph'ı genelde normali 5.5-6.5 arası kabul edilir. Burada söylenebilecek çok şey vardır tıbben ama basit olarak sık tekrarlayan taş hastalığında (yaygın olarak) idrar ph'ı 5.5'ın altında görülür genelde ve asidik yani ph yani 5 civarı olan idrar daha sorundur. Sıvı alımı arttıkça idrar ph'ı da bir miktar artar ve dansitesi yoğunluğu azalır. Bu iyi birşeydir İdrarda mikroskobik kan çoğunlukla çok önemli bir bulgu değildir lökosit birlikteliği ile idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilir veyahut sıvı alımının az olduğuna o yüzden öncelikle bunlar düşünülmelidir kötü ihtimaller değil. Küçük ihtimallerle sebebi bulunamayan idrarda mikroskobik kan böbreğin etli kısmının nefrolojik hastalığına işaret edebilir. Yine küçük ihtimalle mesane kanserine işaret edebilir ancak mesane kanseri başka bulgular verir zaten çoğunlukla. Çok ama çok daha küçük ihtimalle böbrek ve kanallarında tümöre işaret edebilir ancak bu her ihtimal dışlandığında araştırılmalıdır. İdrarda protein bazen idrar yolu enfeksiyonu ile birlikte olabilir o zaman tedavi sonrası genelde düzelir ama kontrolü gerekir. İdrarda sadece protein varsa bunun nefrolojik araştırması mutlaka gerekir. İdrarda glukoz genelde şeker hastalarında olur (normal kişide görülmez) ve önemli bir bulgudur dahiliyenin irdelemesi gerekir. İdrarda keton uzun süreli açlık,gebelik veya diyabetik ketosidoz denilen şeker hastalığına bağlı bir durumda olur mutlaka dahiliyenin görmesi gerekir İdrarda billirubin veya ürobilinojen görülmez varsa eğer bu safra yollarında bir probleme işaret edebilir ve genel cerrahi ile dahiliye görüşü gerekir İdrar tahlili geniş bir konu ve ancak bu kadar açık bir dille ve özetleyerek anlatabildim. Umarım faydalı olmuştur

  • drkutluhanerdem.com

    İdrara ani sıkışma ve/veya idrar kaçırma kader değil Her yaş gurubunda olan bu durumda hasta çok ileri düzeyde değilse doktora gelmemekte durumunu kabullenmektedir Halbuki bu durumun tedavisi vardır antimuskarinik adı verilen ilaçlarla bu tedavi sağlanabilir. Hastalar bu sefer de yan etkilerden yakınır bu ilaçların şiddetli yan etkileri vardır ancak ben klinik pratiğimde solifenasini tercih ediyorum genelde ve çok nadir yan etki gözlüyorum ayrıca iyi etkiler de alıyorum . Bu hastalarımın %80 ini tedavi ediyor. Peki %20 lik kısma ne mi yapıyorum? Yine yan etkisi az olan ve başka bir grup ilaç olan mirabegron ekliyorum ve %95-96 tedavi sağlıyorum. Kalan kısım ya başka ilaç tedavilerine yanıt veriyor ya da hastaların çok ama çok küçük bir kısmı basit cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyuyor ama dediğim gibi çok az belki %1 den az bir kısmı. Burada şunu da vurgulamamda fayda var yine idrar kaçırmanın başka bir tipi olan stres inkontinans (daha sonra anlatacağım) ile ameliyat olan hastalarda bazen sıkışarak idrar kaçırma gelişebiliyor ve bu hastalar tedaviden fayda görmediklerini sanıyor ve çaresiz hissediyor. Halbuki sadece stres tipi kaçırma bitip bu tip kaçırma başlıyor. Bu tip kaçırmayı da ilaçlarla önleyebiliyoruz. Kalın sağlıcakla

  • drkutluhanerdem.com

    İdrarda kanama tehlikeli midir? İdrarda kanama görülmesi insanın başına gelen korkunç bir tablodur kabul ediyorum ve genelde akla hemen kötü şeyler gelir. Kanser gibi...Maalesef internet aramaları da bu korkuyu besler. Ancak idrarda kanama evet kanserle yakın ilişkisi varsa da her zaman kanseri göstermez. Açıkçası bu durum için oran veremiyorum ancak poliklinik pratiğimde idrarda kanama olan hastaların çok büyük çoğunluğu diyemesem de çok fazla bir kesimde mesane tümörü saptanmadı. Anlamışsınızdır ki ben internetin bu karamsar havasına biraz iyimserlik daha doğrusu gerçekçilik kazandırmak istiyorum. O yüzden size sebebi özellikle mesanede "kanser" olmayan idrar kanamalarından bahsetmek istiyorum Kanserle ilişkisi olmayan idrarda kanama türleri 1-Üretrada (idrar kanalında) enfeksiyon; en nadir rastlanan neden ve idrar başlangıcında kanama olur 2-Mesane, prostat enfeksiyonu; çok sık kanama nedenidir ve kanama idrar sonunda olur genelde 3-Taş; çok sık kanama yapar ve sık idrara gitme problemleri de genelde eşlik eder Bu arada kanamaya ağrı, yanma eşlik ediyorsa genelde bu üçü düşünülmelidir. 4-Ağır egzersiz; çok sık neden değildir 5-Prostat biyopsisi; sık nedendir 6-Belki de bu yazının en önemli maddesi; antiagregan, antikoagülan (kan sulandırıcı) kullanan hastalarda tam da mesane tümörünü andıran şiddetli kanamaları olabilir bu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yazının ana mesajı hematüri yani idrar kanamasından hiç korkmayın değildir. Bu durum acil üroloji doktoruna başvurulması ve detaylı tetkiklerden geçilmesi gereken bir durumdur. Bu yazıyı yazmamın sebebi kanser dışında çok fazla sebebin olduğunu hatta bunların sık bir şekilde sebep olduğunu bilmeniz gerektiğini düşünmem. Sağlıkla kalın

  • drkutluhanerdem.com

    Akademik Çalışmalarım Biraz yayınlarımdan bahsetmek istiyorum 2016 Narter, F., Tarhan, F., Saglam, E., Erdem, K., Kavukoglu, Ö., Çamur, E., & Faydaci, G. (2016). Importance of the Re-Transurethral Resection in Bladder Cancer Treatment. Uroonkoloji Buelteni= Bulletin of Urooncology, 15(3), 94. 2017 Elibol, O., Safak, K. Y., Buz, A., Eryildirim, B., Erdem, K., & Sarica, K. (2017). Radiological noninvasive assessment of ureteral stone impaction into the ureteric wall: A critical evaluation with objective radiological parameters. Investigative and Clinical Urology, 58(5), 339-345. 2018 Sarica, K., Tarhan, F., Erdem, K., Sevinc, A. H., Guzel, R., & Eryildirim, B. (2018). Functional and morphological recovery of solitary kidneys after drainage. Double J stent placement vs emergency ureteroscopy: which one is reasonable?. Urolithiasis, 46(5), 479-484. 2021 Erdem, K., Coskun, A., Üstün, F., & Tarhan, F. (2021). In women with incontinence, the need for pressure-flow study before surgery and abnormalities in the voiding phase. An up-to-date comment on the available problem accompanied by literature. Archivio Italiano di Urologia e Andrologia, 93(4), 441-444. 2023 Coşkun, A., & Erdem, K. The Relationship Between Monosymptomatic Enuresis and Circumcision: Is it Beneficial or Traumatic? A Randomized Study.

bottom of page